Toksinler vücudumuzda yağmacı gibi davranıp metabolizmamızı zayıflatan ve bağışıklık sistemimizi çökerten ‘serbest radikaller’ olarak adlandırılan zararlı hücrelerdir. Zararlı hücreleri, vücudumuzdan temizleyen, hücrelerin ölmesini engelleyen ve toksinleri vücudumuzdan uzaklaştıran antioksidanlar vücudumuz için hayati öneme sahiptir.
Vücudumuza gerekli olan enerjiyi sağlamak için yediğimiz besinlerin enzimlerle yakılması sırasında vücudu tahrip edici özelliği olan toksinler meydana gelir. Bu toksinlerin büyük kısmı; ter bezleri, böbrekler ve bağırsaklar aracılığı ile emilerek vücuttan atılırken, vücuttan atılmayan küçük bir kısım ise depolanır ve vücut hücrelerinin zarlarına yapışarak hücreleri tahrip ederek ölü hücreler olmasını sağlar. Toksinler, hücreleri öldürerek kansorejen hücreler doğmasına neden olur. Bu nedenle toksinlerin vücudumuzda uzaklaştırılması gereklidir.
Antioksidanlar, gün içinde yediğimiz doymuş yağlı yemekler, aldığımız tıbbi ilaç artıkları,egzoz gazları, filtresi olmayan bacaların doğaya saldığı zehirli gazlar, besinlerin raf ömürlerini uzatan katkı maddeleri gibi vücudumuza dışarıdan aldığımız toksinlerin oluşmasını, yükseltgenmesini engeller ve bu toksinleri yok eder.
Antioksidanların faydaları
Antioksidanlar, toksinleri zararsız hale getirmenin yanında vücudumuza bir çok faydası sağlarlar. Antioksidanlar; vücudumuzun savunma sistemi olan bağışıklık sistemini güçlendirir, ciltlerin bağ dokularını sıklaştırarak cilt sarkmasını geciktirir, kalp ve damar yollarında yağlanmayı engeller, eklemlerde biriken toksinleri önleyerek kireçlenmeyi önler, kan dolaşımını hızlandırır,varislere karşı çok etkilidir, yaşlanmayı azaltır.
Antioksidanların faydalarına baktığımızda, vücudumuzda canlı hücrelerin olduğu her noktada toksinlere ve ölü hücrelere karşı vücudumuzu savunma görevi üstlenmişlerdir. Erken yaşlanmamak ve sağlıklı uzun bir ömür yaşayabilmek için ihtiyacımızdan fazla antioksidan içeren sebze ve meyve tüketmeliyiz.
